CHP Sözcüsü Deniz Yücel, Hatay Belediye Başkanı adayı Lütfü Savaş’ın yerine Haluk Levent’e adaylık teklif edildiği iddialarına ilişkin, “Hatay meselesi gündeme getirilmedi. Dolayısıyla Haluk Levent’e veya herhangi birine adaylık teklif edilmesi söz konusu değil” dedi. Kurumsal düzeyde başka bir şey yok, Hatay adayıyla ilgili toplantımızın ikinci bölümünde de durum böyle.” “Bir görüş veya öneri olursa toplantımızın ikinci bölümünde değerlendireceğiz” dedi.
CHP Sözcüsü Yücel, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Yücel, 6 Şubat depreminin 1’inci yıl dönümünde yaşananların ağırlığını dün gibi hissettiklerini kaydederek, “Kağıttan gibi yıkılan binaları, o binaların altında kaybedilen canları unutmadık” dedi. , yakınlarından müjde almayı bekleyen vatandaşlarımız ve tüm bunlar olurken sadece seyirci kalan hükümet… Herkes biliyor, Sayın Erdoğan Hatay’da insan aklının ve vicdanının kabul edemeyeceği sözlerle yaşadığını ve konuştuğunu itiraf etti. ‘Bu kadar kötülük olamaz’ dedirtir, ‘Oy vermezsen hizmet olmaz’ ne demek? 22 bin kişinin öldüğü Hatay’ı nasıl hizmetsiz tehdit edersiniz Sayın Erdoğan? Sen nasıl bir adamsın, nasıl bir cumhurbaşkanısın, bu tehdit diline, halkını küçümseyen, aşağılayan, diz çöktürmeye çalışan kibirli zihniyete en güzel cevabı Hatay halkı ve milletimiz verecektir. 11 ilde milyonlarca vatandaşımıza devletin sıcak elini esirgeyen bu iktidar, 21. yüzyılda depremzedeleri boş vaatlerle kandırmakta sakınca görmedi. 1 yıl içinde 319 bin konut teslim edeceğimi söyledi ve söylediklerinin yedide birini gerçekleştirdi. Televizyondaki kampanyalarla toplanan 115 milyar liranın nereye harcandığı belli değil. Ancak sarsıntı bölgesine harcanmadığı kesindir. Çünkü milyonlarca vatandaşımızın en temel ihtiyaçları hâlâ karşılanamıyor. Kalacak yerleri yok. Temiz içme suyu ve hijyenik şartlarda tuvaletleri yok. Gidecek okulları yok, çalışacak işleri yok, tedavi olacak hastaneleri yok. İnsanlar yaşadıkları mağduriyetler nedeniyle yakınlarını kaybetmenin yasını bile tutamadılar. Her şey bu kadar ortadayken, insanları insanlıklarından utandıran bir açıklama daha yapıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki’nin ifadesine göre depremzedeler, ‘Bakın evimiz yıkıldı ama müsaitti, villamız var’ diyordu. Siz nasıl bir insansınız Özhaseki Bey? Yıllarca bakanlık yaptınız, bu millete hizmet ettiniz, insanlığı hiç öğrenmediniz mi? Orada insanlar öldü, çocuklar öldü, aileler, hayatlar mahvoldu. Bakan Özhasaki ayağa kalkarak, ‘Deprem mağdurları deprem yaşadı, ah ne iyi oldu, villa sahibi oldukları için mutlular’ diyor. AK Parti’nin her olaydan siyasi çıkar ve oy elde etme çabaları artık utanç verici boyutlara ulaştı. “Vicdansızlıkta, acımasızlıkta, utanmazlıkta sınır tanımayan bu zihniyet, bu ülkenin başına gelen en büyük kötülüktür” dedi.
‘AK PARTİ VE MHP TERÖR KADAR TEHLİKELİ’
Terörü kınayan Yücel, yaralılara acil şifalar dileyerek şunları söyledi:
“Teröristleri etkisiz hale getiren kahraman polislerimize bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz. Terörün huzur ve birliğimizi bozmasına izin vermeyeceğiz. Ancak huzurumuzu bozmaya çalışan sadece terör değil, AK Parti iktidarıdır.” ve onun destekçisi MHP, terör kadar tehlikeli. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, İstanbul Çağlayan Adliyesi’ndeki terör saldırısını bilinçsizce Cumhuriyet Halk Partisi’ne bağladılar. Bu elbette bizi şaşırtmadı. Her seçim öncesinde olduğu gibi, Adil ve eşit bir yarışı göze alamayan hükümet ve destekçileri pervasızca iftiralar atmaya başladı.Ancak tıpkı Santa Maria gibi Kilise örneğinde olduğu gibi Çağlayan Adliyesi’ndeki terör saldırısı da istihbarat ve güvenliği bir kez daha ortaya çıkardı. Durum bu kadar açıkken, bu hain saldırıları Cumhuriyet Halk Partisi’ne bağlı belediyelerle özdeşleştirmeye çalışmak en hafif tabirle kişiliksiz ve alçakçadır. AK Parti ve MHP’ye sesleniyorum: CHP’yi terör örgütleriyle aynı cümlede kullanamazsınız. Bu devleti kuran parti CHP’dir. Yıllarca halkımızın milliyetçi duygularını istismar ederek siyaseten var oldunuz. HÜDA-PAR ile aynı safta yer alan sizler, terör örgütlerini yargılayacak durumda değilsiniz. MHP Lideri de bu çaresizlikten nasibini almış olmalı, çünkü DEM partisinin İstanbul’da aday göstermesinin sinsi bir planın parçası olduğunu söyledi. “Sayın Devlet Bahçeli’nin rekabetten nasıl bir sinsi plan çıkardığını bilmiyoruz ama ‘sinsi’ dediğimizde onun bu ülkedeki tek adres olduğunu biliyoruz.”
‘İSTANBUL İTTİFAKINI KURACAĞIMIZI AÇIKLADIK’
Deniz Yücel daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir basın mensubunun sorduğu Haluk Levent’in adaylık tartışmalarına ilişkin Yücel, “Hatay meselesi gündeme getirilmedi. Dolayısıyla Haluk Levent’e ya da kurumsal düzeyde başka birine adaylık teklif edilmesi söz konusu değil. Hatay adayıyla ilgili toplantımızın ikinci bölümünde böyle bir görüş ileri sürülürse, toplantımızın ikinci bölümünde “Bunu değerlendireceğiz” dedi.
‘SİYASİ PARTİLER İSTEDİĞİ ADAYI SEÇEBİLİR’
Bir basın mensubu, ‘CHP seçmeninin oylarıyla Meclis’e getirilen milletvekillerinin sizin İstanbul adayınızı değil de Cumhur İttifakı adayını desteklemesi sorun değil mi?’ diye sordu. Yücel, soruya yanıt olarak, “Genel Seçim İttifakı geçmişte kaldı. O dönemin şartları bunu gerektiriyordu. Şu anda yerel seçim arifesindeyiz. Yerel seçim istikrarı farklı. Siyasi partiler aday gösterebiliyor.” Geçmişte siyasi ittifak yapılıp sonra buna karşı hareket edilirse bu, halkımızın kaybıyla sonuçlanır.” “Elbette seçmenin gözünde bir karşılığı olacaktır. Ama o süreç geride kaldı. Yerel seçim arifesindeyiz. İttifakımızı sandıkta kuracağımızın sözünü verdik, bir ittifak kuracağımızın sözünü verdik. Türkiye ittifakı, İstanbul ittifakı kuracağız. Sonuçta herkes istediği adayı destekleyebilir. Bu demokrasinin gereğidir” dedi.
